Son Haberler
Yolun sonu viraj değil, “Vergi Dairesi” olabilir! - Elazığda Bugün - Elazığ Haber, Elazığ Haberleri, Elazığ Haberi, Elazığ

Yolun sonu viraj değil, “Vergi Dairesi” olabilir!

Yazar: Murat Atlamış | 14.10.2025

Türkiye’de zam, çaydanlıktaki buhar gibidir; bir şekilde yolunu bulur, yükselir.

Ama bu kez su kaynamadan önce frene basmakta fayda var!

Çünkü yeni trafik cezaları, sürücülere “yol değil, cüzdan daraltan hız sınırları” getiriyor.

Yeni yasa 31 Aralık’ta yürürlüğe giriyor, ardından 1 Ocak 2026’da da yüzde 25’lik “yeni yıl hediyesi” geliyor.

Kısacası; daha kemeri takmadan cebindeki kemer sıkılıyor!

Yeni tarifeye göre şehir içinde 66 km/s hız sınırını aşarsan 30.000 TL ceza!

Ama dur, yıl bitince o da kesmiyor; 2026’da “yeni yılda yeni umutlar” sloganıyla 37.500 TL’ye terfi ediyor.

Eskiden “biraz bastım, ne olacak ki” diyen sürücüler, artık “bir bastım, krediyi ne zaman çeksem” hesabına geçecek.

Şehir dışında da tablo farklı değil.

71 km/s üzeri hız aşımına 30.000 TL.

Sanki sürücü, direksiyon başında değil de NASA rampasında motor çalıştırıyor!

Bir de ehliyet meselesi var tabii!

30 ila 90 gün arası ehliyetin elinden alınıyor.

Yani üç ay boyunca arabana bakarsın ama süremezsin. Tıpkı ayrıldığın sevgilinin profilini gizlice kontrol etmek gibi.

Ne aşk var ne yol, sadece pişmanlık!

Evet, hız öldürür.

Herkes bunu biliyor.

Trafikteki bir saniyelik dalgınlık, bir ailenin hayatını altüst edebilir.

Yani kuralları sıkılaştırmak, aslında bir bakıma “hayatta kalma kampanyası.”

Ama öte yandan şu da var!

Vatandaşın maaşı hızla artmadığı sürece, cezanın hızla artması adaletsizliğe benzer.

Bir memur maaşı 40 bin TL, bir hız cezası 37.500 TL olursa, vatandaşa “ya yavaş git, ya da arabayı sat” demek gibi bir şey bu.

Bu durumda, arabayı satıp otobüse binen sürücüler için de yeni tehlike doğar tabi; otobüs bileti zammı mesela!

Ha unutmadan bir de yüzde 10’luk hız aşımı toleransı da tarih oluyor.

Eskiden radar yakalasa bile “biraz geçmişsin” diye yırtma payı vardı.

Artık o pay da rafa kalkmış oldu.


Trafik polisi bile durdurduğunda “abicim 2 kilometre fazla gitmişsin” dese, sürücü “vallahi o kadar değil, rüzgâr itti” diyemeyecek!

Bir de radarlar var tabii.

Türkiye yollarında öyle gizlenmiş radarlar var ki, kediye lazer tutar gibi sana odaklanıyor.

Yeni yasayla birlikte belki onları da “ceza makinesi” yerine “devletin en kârlı yatırım araçları” listesine alırlar.

İşin güzel tarafı, yetkililer “amaç caydırıcılık” diyor.

Yani bu paralarla kimseye villa yapılmayacak, trafik kazaları azalacak.

İnanalım mı?

İnanalım.

Ama gel gör ki Türkiye’de her yeni cezayla birlikte devletin kasası doluyor, vatandaşın morali boşalıyor.

Bir de ironik bir durum var!

Trafik cezaları hızla artarken, yollar hâlâ delik deşik.

Yani bazen hızlı gitmek değil, yavaş gitmek daha tehlikeli!

O çukura düşsen, araba değil, ciğerin sarsılıyor.

Yeni düzenleme iyi mi, kötü mü?

Kuralı doğru uygulayan için güzel, cüzdanı boş olan için can sıkıcı.

Ama şunu unutmayalım!

Trafikte en pahalı şey ceza değil, bir can kaybıdır.

O yüzden biz diyelim ki; ayağını gazdan çek, ama aklını yoldan ayırma.

Çünkü artık sadece trafik polisleri değil, ceza tarifesi de seni radar gibi izliyor!

İster alkışla, ister söv, ama bu kez direksiyona oturmadan önce bir daha düşün.

Yolun sonu viraj değil, “Vergi Dairesi” olabilir! 

Ana Sayfaya Dön